
MHP’den İstanbul’a Şehir Plancısı
Aday, Ahmet Turgut
MHP’nin İstanbul’daki adayı Ahmet Turgut,seçim
yarışının sadece Sayın Topbaş, Kılıçdaroğlu
arasında geçmeyeceği ve bu yarış içersinde
kendisininde yer aldığını söylemekte.
Kısaca kendinizden ve Milliyetçi Hareket Partisindeki siyasi hayatınızdan bahseder misiniz?
1968 Antalya, Kumluca doğumluyum. Astsubay bir baba ile, ev hanımı bir annenin üçüncü çocuğuyum. İlkokulu Malatya’da, ortaokulu Bilecikte, liseyi Ankara’da tamamladım. 1989 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü’nden Şehir Plancısı olarak mezun oldum. 2005-2006 eğitim yılından bu yana Yıldız Teknik Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi, Şehir ve Bölge Planlaması Bölümü’nde Planlama’nın Yasal ve Yönetsel Boyutları dersini vermekteyim. Evliyim ve 2 çocuk babasıyım.
Şehir plancısı olarak İstanbul’un trafik sorununa nasıl bakıyorsunuz. Bu soruna nasıl çözümler getirilebilir?
İstanbul’da bugün 2 milyon 600 bin araç bulunuyor. Nüfus ile kıyaslandığında Avrupa ülkelerinin altında bir rakam bu. Ancak yol altyapımız bu kadar aracı hareket ettirmeye müsait değil.
Avrupa ve dünyanın başka bölgelerinde de bu böyle… Milyonlarca aracı kent içinde hareket ettirmeyi sağlamak imkânsız. Hareket ettirmeyi başarsanız bile otopark ihtiyacını kentin her bölgesinde aynı düzeyde sağlamanız teknik olarak mümkün değil.
Bu nedenle biz çağdaş ülkelerin tercihi olan metroyu öncelikler listemizin üstüne koyuyoruz. Böylece, milyonlarca araç taşımak yerine doğrudan insanları taşımayı öncelik olarak kabul ediyoruz. İlle de metro diyoruz. Çünkü metro saatte bir yönde 70-80 bin yolcu kapasitesine ulaşabiliyor. Bunun dışında nasıl bir yol yaparsanız yapın, nasıl bir tünel açarsanız açın, Boğaz’a kaç köprü yaparsanız yapın, bu kadar kişiyi kısa zamanda bir yerden bir yere taşıma imkanınız olamaz.
Bu nedenle ben Büyükşehir Belediye Başkanı olarak seçilirsem, 5 yılda toplam 200 kilometre metro yapmaya söz veriyorum. Çünkü ihtiyacımız daha da fazla…
İstanbul’un devasa boyutlara gelmiş trafik sorununu sadece metroyla çözmek de mümkün değil. Denizi artık daha yoğun bir şekilde ulaşım için kullanmamız gerekiyor. Yeni hızlı feribot hatlarını muhakkak yapacağız ve hemşerilerimize sunacağız. İlk hatları belirledik. Bakırköy-Bostancı, İstinye-Çubuklu ve Harem-Kabataş hatlarını ilk etapta hayata geçireceğiz. Arabalı ve arabasız feribotları o kadar yoğun kullanacağız ki, köprülere olan talebi zamanla azaltacağız. Bugün Yunanistan’da adalar ile Selanik ve Atina arasında yoğun bir arabalı feribot sistemi çalışıyor.
Otobüs hatlarını da aynı şekilde metro ve denizyolu ulaşımı ile entegre hale getirmek üzere düşündüğümüz bazı güzergah planlamaları var.
Kılıçtaroğlu ve Topbaş çok iddialı iki rakipleriniz. Seçim sonuçlarıyla ilgili neler söylemek istersiniz?
Seçimler Sayın Topbaş, Kılıçdaroğlu ve benim aramda geçecektir. İstanbullu hemşerilerimin 29 Mart’a kadar bizi vizyonumuz, farklarımız, projelerimiz ve çözüm önerilerimiz çerçevesinde izleyecek ve değerlendirecektir. Son değerlendirme seçim günü, sandığın önünde yapılacaktır. İstanbul’lu hemşerilerimiz bu sorunlu kente bizim çözüm yollarımızı dinledikçe, farkımızı gördükçe hakkımızı teslim edecektir diye düşünüyorum.
Seçilirseniz öncelikli çalışmanız ne olacak?
Seçilirsem ilk yapacağım işlerden biri, İstanbul’un trafiğini 6 ay içinde rahatlatmaya dönük olarak mavi hatlar projesini hayata geçirmek olacak. İhtiyaç olan ve uygun konumdaki yollarda otobüse tahsisli şeritler düzenleyeceğiz ve sabah-akşam (05.00-10.00 16.00-21.00) saatlerinde sadece otobüsler bu yolları kullanabilecek. Şeritleri maviye boyayarak yapacağımız bu uygulamanın maliyeti neredeyse sıfır lira. Sistemi desteklemek için 6 ay içinde 1200 ilave otobüs alacağız. Ulaşımdaki yoğun saatleri yaymak ve İstanbullu hemşerilerimizi ulaşıma harcadıkları bütçelerini desteklemek adına sabah 05.30-07.00 akşam 16.00-17.00, 20.00-21.00 saatleri arasında toplu taşımayı ücretsiz yapacağız. Ayrıca bir toplu taşıma aracına binilip inildikten sonra yarım saat içinde binilen 2. toplu taşıma aracından (otobüs, metro, vapur vb.) ücret almayacağız ve entegrasyonu destekleyeceğiz.
istihdam alanlarının yetersizliği konusunda çalışmalarınız olacak mı?
Buna seyirci kalmayacağız. İlk olarak, belediye ihalelerini yandaşlara vermek yerine, yeterliliği olan firmalara vermek bile istihdamda artışa yol açacak. Bunun yanı sıra, deprem tehlikesine karşı yapılacak kentsel dönüşüm ve yenilenme çalışmalarını bölgesel olarak planlayıp, buraları geniş istihdam alanlarına dönüştürmek istiyoruz.
İstanbul’da hayata geçirmeyi düşündüğünüz projelerden bahseder misiniz?
İstanbul’da yenileme ve sağlıklaştırma projelerine ağırlık vereceğiz. Bu sayede kentin hem ekonomik hem de estetik değerini yükselteceğiz.
Tarihi Yarımada içindeki büyük hastane ve kamu kurumlarının buradan taşınması ve bu alanların yeniden düzenlenmesi olacak. Bu alanları kültür ve turizme yönelik işlevlendirerek, Fatih ilçemizdeki ticari hayatın canlandırılmasına destek sağlayacağız.
Diğer bir önemli projemiz, hükümet ve belediyenin geçtiğimiz yıllarda özel yasalar çıkardığı halde içinden çıkamadığı Haydarpaşa ile ilgili olacak. Haydarpaşa’da gar işlevinin korunmasında şehircilik ve ortak kültürel belleğimiz açısından yarar görüyorum. Burada demiryolu tarihi müzesini kurarak, turizmin gelişmesine yeni bir destek sağlamak istiyoruz.
Perşembe Pazarını, tarihi ticaret bölgesi anlayışı içinde, Salı Pazarı ve Hanlar Bölgesi ile buluşturacak düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Bir yandan yaya ulaşımı amacıyla düzenlemeler yaparken, bir yandan da yüksek kapasiteli otoparklar inşa ederek, Perşembe Pazarı ve Haliç’in yeniden canlı bir ticaret bölgesi haline gelmesini hedefleyeceğiz. Ticaretin yanı sıra kültür ve sanat faaliyetleriyle de bu bölgeyi destekleyeceğiz.
Haliç ile birlikte Alibeyköy (Eyüp) ve Ayazağa’ya (Sarıyer) çıkan Kağıthane deresini İstanbul’a yeniden kazandıracağız. Bu amaçla suyolunun yeniden düzenlenmesi, çevre alanlarda yenilemeler, ulaşım olanaklarının geliştirilmesi, meydan ve yeşil alan düzenlemeleri gibi çeşitli projeleri hızla hayata geçireceğiz.
Yeni fuar alanları ve büyük bölge parkları için de tüm ön çalışmaları tamamladık. Maltepe, Maslak ve Başakşehir’de büyük bölge parklarını, Atatürk Olimpiyat Stadı çevresindeki alanlarda da fuar alanını devreye sokacağız.
Küçük esnafımızı desteklemek adına kent meydanlarını ve tarihi çarşıların yer aldığı cadde ve sokakları yenileyeceğiz. Ayrıca belediye tesislerinin bir bölümünü bu alanlarda açacağız. İstanbullu hemşerilerimin bu çarşıları kullanmasını teşvik edecek aktivite alanlarını bu alanlara yönlendireceğiz.
Bütün projelerimizi anlatmaya derginin sayfaları yetmeyeceği için, ben sadece atıl durumda bulunan alanlarımızı değerlendirerek neler yapabileceğimizi ortaya koyan projelerimizin bir kısmını anlatmakla yetinmek istiyorum. Daha başka pek çok projemiz de var elbette.
2010 Kültür Başkenti için projeleriniz var mı?
Bana sorarsanız, İstanbul’un 2010 yılında Avrupa Kültür Başkenti olması abartılacak bir hadise değil. İçinde bulunduğumuz 2009 yılında Litvanya’nın Vilnius ve Avusturya’nın Linz kentleri kültür başkenti… 2010 senesinde de, İstanbul ile birlikte Almanya’nın Essen ve Macaristan’ın Peç kentleri kültür başkenti olacak.
Bu bakımdan, İstanbul gibi bir kenti böyle bir listenin içine yazdırmak büyük bir başarı değil bana göre. Ama böyle diye de hiçbir şey yapmamak doğru değil. Çünkü Avrupa Kültür Başkenti’nin önemli bir amacı var bize göre. İstanbul’da yaşayan hemşerilerimin ihtiyacı olan bir konu bu. Kültür hizmetleri ile vatandaşlarımızı buluşturmamız gerekiyor. 39 ilçemizin tamamına kültür merkezi yaparak bu amacımıza muhakkak ulaşacağız.
İyi bir Belediye Başkanı hangi özelliklere sahip olmalı?
İyi bir belediye başkanının belediyecilik işlerine yatkın bir uzmanlığının olması gerekir diye düşünüyorum. Çünkü İstanbul’un sorunları o kadar büyük ve acil ki, ne sıfırdan belediyeciliği öğrenecek bir belediye başkanı ne de bugüne kadar süregelen yanlışları devam ettirecek bir belediye başkanı ile başarılı olma şansımız var.
İyi bir belediye başkanı olup olamayacağımı vatandaşlarımın takdirine bırakıyorum elbette ama 20 yıldır İstanbul’da mesleğini uygulayan ve Şehir Plancıları Odası İstanbul Şubesi’nin başkanlığını yapmış olan bir şehir plancısı olarak, İstanbul’un sorunlarını ve çözüm yollarını çok iyi biliyorum. Ayrıca, üniversitelerde, kurumlarda ve özel sektörde çalışan pek çok uzman da ekibimde yer alıyor. Hem yeni bir sayfa açmaya hazırız hem de konulara hakimiz…
Seçilirsem ilk yapacağımız çalışmalardan biri belediyeyi şeffaflaştırmak olacak. Çünkü bugün yaşadığımız pek çok sorunun kaynağında yönetim anlayışı bulunuyor. Yolsuzluklar ve usulsüzlükler, belediye kaynaklarını da çarçur ediyor.
Seçildiğimizin ilk gününden itibaren bambaşka bir belediyecilik anlayışını hayata geçireceğiz ve bunu bütün İstanbul’da yaşayan hemşerilerim görecek, içinde yer alacak.